Küresel ısınmaya bağlı sıcaklık artışı ve yoğun buharlaşmanın yaşandığı Van Gölü’nde bazı bölgelerde yer yer suyun 2 kilometreye kadar çekilmesiyle, su altında bulunan birçok kalıntı gün yüzüne çıktı. Çekilmenin ciddi boyutlara ulaştığına dikkati çeken uzmanlar, “Su yönetimine ihtiyaç var” dedi.
Van Gölü havzası ve çevresindeki su kaynakları ile akarsu ve göl seviyesinde küresel ısınmaya bağlı yaşanan düşüş ciddi boyutlara ulaştı.
Geçen yıllara oranla sıcaklığın yükselmesine bağlı buharlaşmanın artması Van Gölü havzasında başta göl olmak üzere birçok baraj, akarsu ve su kaynaklarının seviyesinde düşüşe neden oldu.
Suyun sığ olduğu noktalarda yer yer 2 kilometreye kadar çekilmenin yaşandığı Erciş ve Muradiye ilçelerindeki kıyılarda birçok iskele, kale ve tarihi kalıntı gün yüzüne çıktı.
‘KUŞ TÜRLERİ, YAŞAM ALANLARININ ÇORAKLAŞMASI NEDENİYLE GÖLÜ TERK ETTİ’
Kuraklıktan yaban hayatının da olumsuz etkilendiği havzada, göl kıyısında her yıl koloniler halinde görüntülenen başta flamingo olmak üzere suna, kılıçgaga, cılıbıt, angut ve dikkuyruk gibi kuş türleri, yaşam alanlarının çoraklaşması nedeniyle gölü terk etti.
Yaklaşık 15 bin kişinin balıkçılıkla geçimini sağladığı Van Gölü’nde su seviyesinin giderek azalması, teknelerin liman, iskele ve barınaklara yanaşmasını da zorlaştırıyor.
Aşırı kuraklık nedeniyle suyun taban seviyesine indiği Sarımemet, Zernek ve Koçköprü barajlarında balık ölümleri yaşanıyor.
‘YÜZEYE DÜŞEN SU İHTİYACI KARŞILAMIYOR’
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, tüm dünyada olduğu gibi bölgede de küresel ısınmanın olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalındığını söyledi.
Van Gölü’nde çekilmeye bağlı mekansal değişiklerin görüldüğünü anlatan Alaeddinoğlu, “Dünya ısınıyor, iklim değişiyor ve dünya üzerinde yaşayan bütün canlılar bu süreçten olumsuz etkileniyor. İklim değişikliği konusunda en dezavantajlı bölgelerinden biri Van Gölü havzası. Çünkü kapalı bir havza. Yüzeye düşen su, bu ihtiyacı karşılamıyor. Sıcaklıklar artıyor, yağışlar azalıyor, buharlaşma artıyor. Dolayısıyla her şey havzanın aleyhine gelişiyor. Düşen yağışın dört katı bir buharlaşma söz konusu. Daha önce iki katıydı ve buharlaşma sürekli artıyor” dedi.
‘SU YÖNETİMİNE İHTİYAÇ VAR’
Van Gölü’nü besleyen akarsuların debilerinde de önemli derecede düşüş yaşandığına dikkati çeken Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:
“Üzülerek söylüyorum, bundan 5-10 yıl önce flamingoların ve birçok kuş türünün yaşam alanı olan göllerimizin birçoğu bugün kurudu. Akarsular kurudu, dolayısıyla akarsuların besleyemediği Van Gölü de gittikçe kan kaybederek çekiliyor. Bu süreç son 10 yıldır başladı, yeni değil. Son 40 yıldır her 10 yıl, bir önceki 10 yıldan daha sıcak. Yani her yıl gittikçe daha sıcak oluyor. Isınma artmaya devam edecek ve bu da beraberinde su sorununu getirecek. Van Gölü’nde suyun sığ olduğu yerlerde çekilme çok daha dramatik, çok daha korkunç boyutlarda. Özellikle dikeydeki çekilme çok yüksek. Geçen yıl su altında olan bölgeler yüzeye çıktı. Gölün kıyısında yüz yıllar önce bu alanlarda yerleşmeler vardı. Göl çekilince bu yerleşim yerleri, kalıntılar ortaya çıktı. Buna benzer tablolarla daha çok karşılaşacağız. Dolayısıyla su yönetimine ihtiyaç var.”
‘BALIKÇI TEKNELERİ LİMANLARA GİREMEZ OLDU’
YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş da küresel ısınma nedeniyle mevsim sürelerinin değiştiğini ifade etti.
Kuraklık nedeniyle Van Gölü’nde önemli değişikliklerin yaşandığına işaret eden Akkuş, “Van Gölü’nde özellikle eğimin, derinliğin az olduğu bölgelerde 1,5-2 kilometrelik devasa çekilmenin olduğunu görüyoruz. Ekim ayıyla beraber yağışların gelmesini ümit ediyoruz. Bu şekilde sıcaklık devam ederse önümüzdeki yıllarda gölün çok daha büyük oranda çekildiğine şahitlik edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Az su isteyen alternatif bitkilerin ekilmesine ihtiyaç olduğunu ve gölü besleyen suyun bilinçli kullanılması gerektiğini anlatan Akkuş, şöyle devam etti:
“Van Gölü’nde yaşayan inci kefalleri yaz aylarında üremek için akarsulara doğru göç ediyor. Fakat yaz aylarında akarsuların da debileri çok ciddi oranda düşüyor. Bu kuraklık inci kefalini olumsuz etkileyecek. İnci kefalinin üreme habitatları azalıyor. Buna ek olarak da tarımdaki sulama sebebiyle su kesintileri yaşanacak ve toplu balık ölümleriyle karşılaşabiliriz. İnci kefalinin bıraktıkları yumurtalardan yavru çıkışları azalabilir. Öte yandan inci kefali bölgede 15 bin insanın geçim kaynağını oluşturuyor. Birçok balıkçı limanı, barınağı var. Bunlar balıkçılar için hayati öneme sahip. Gölde çekilme nedeniyle balıkçı tekneleri birçok noktada limanlara giremez oldu. Limanlarda giriş ve çıkışlarda ciddi sıkıntılar var. Bu trendler devam ederse birçok yer karaya çıkacak ve yeni barınaklar inşa etmek zorunda kalacağız.”
AA