Erdoğan, öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke olduklarını savunsa da veriler tersini söylüyor. Türkiye, öğretmen maaşları açısından 33 OECD ülke arasında 28’inci sırada yer aldı. Maaşlar giderek eriyor.
Mustafa BİLDİRCİN
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2021 yılı Öğretmen Atama Töreni’nde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke olduğunu savundu.
AKP’li cumhurbaşkanının açıklamalarına karşın öğretmen maaşları temel tüketim maddelerine gelen zamlar altında her geçen yıl biraz daha ezildi.
Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik darboğaz, hemen her alanda olduğu gibi eğitimciler için de yıkıcı etkiler doğurdu. Eğitimde giderek artan sorunlar, niteliği olumsuz etkilerken eğitimcilerin sorunları da katlanarak arttı.
OECD’NİN ALTINDA
Türkiye’deki öğretmenlerin alım gücü 2002 yılına göre sürekli azaldı. 2002 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmen, maaşı ile 18 çeyrek altın alabilirken 2021 yılında ücretinin karşılığı yedi çeyrek altına geriledi.
OECD verilerine göre Türkiye, öğretmen maaşları açısından 33 ülke arasında 28’inci sırada yer aldı. Almanya’da 2019 yılında 77 bin 683 dolar olan brüt öğretmen maaşı, Türkiye’de 31 bin 359 dolar oldu. Türkiye’deki eğitim emekçilerinin büyük bölümünün aldığı maaş, yoksulluk sınırının altında kaldı.
GİDEREK ERİYOR
Öğretmenlerin ekonomik durumunu özetleyen bazı veriler ise şunlar oldu:
• 2010 yılında bir öğretmen, maaşı ile 24 ay çalışarak bir otomobil alabilirken 2021 yılında 53 ay çalışması gerekiyor.
• 2002 yılında 2,4 asgari ücret olarak hesaplanan öğretmen maaşı, 2021 Ocak ayında ise 1,6 asgari ücret oldu.
• 2002 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmen 18 çeyrek altın alabilirken bu sayı 2021 yılında yedi çeyrek altına kadar düştü.
İSTANBUL’A YETMİYOR
AKP iktidarları döneminde öğretmen atama kontenjanları, “Ekonomik gerekçeler” ile hemen her yıl sınırlı tutuldu.
2021 yılı için “Müjdelenen” ve gerçekleştirilen 20 bin öğretmen ataması Türkiye’deki toplam öğretmen ihtiyacının yalnızca yüzde 14,45’ini oluşturdu. Atama için belirlenen 20 bin kontenjan, sadece İstanbul’un öğretmen ihtiyacının bile altında kaldı.
Neden BirGün?
Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.
BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!
BirGün’e Destek Ol