CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Seyahat Davası mahkumlarını Silivri ve Bakırköy cezaevlerinde ziyaret etti. Özel, Mücella Yapıcı’nın, Cumhurbaşkanı Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin son küme toplantısında Seyahat aksiyoncuları için söylediği kelamlara cevabını aktardı. Özel, “Kendisi, Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle bir karşılık vermek istedi; ‘Velev ki çürüğüz, velev ki sürtüğüz, lakin biliniz ki Seyahat kadar haklı ve dürüst, aklen ve vicdanen Seyahat kadar özgürüz. Seyahat onurumuzdur ve senden daha dürüstüz Erdoğan’ dedi” açıklamasını yaptı.
Özgür Özel, Seyahat Davası’nda mahkumiyetine karar verilen Can Atalay, Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve Hakan Altınay Silivri Cezaevi’nde; Mücella Yapan, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i de Bakırköy Cezaevi’nde ziyaret etti. Özel, Silivri Cezaevi’nde, Seyahat Davası tutuklularının yanı sıra Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Lideri Selçuk Kozağaçlı ile de görüştü.
Özel, ziyaretlerinin akabinde, Bakırköy Bayan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde açıklama yaptı. ANKA’nın aktardığına nazaran Seyahat mahkumlarının morallerinin yerinde olduğunu söyleyen Özel, şunları söyledi:
DAYANIŞMADAN DUYDUKLARI BÜYÜK ONUR VE GURURU AKTARMAMIZI İSTEDİLER: “Mücella Yapan, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i ziyaret ettim. Sabah da Can Atalay’ı, Osman Kavala’yı, Selçuk Kozağaçlı’yı, Tayfun Kahraman’ı ve Hakan Altınay’ı ziyaret etmiştim. Birincisi; hepsi, birinci gün girdikleri üzere onurlarıyla, gururlarıyla ve kendilerine dışarıdan gösterilen yüksek dayanışma hislerine minnetleriyle verilen bu haksız kararlara karşın dirençle cezaevinde kalmaya devam ediyorlar. Dışarıya bu sevgi, minnet hislerini; bu yüksek dayanışmadan duydukları büyük onur ve gururu aktarmamızı istediler. Selam söylememizi istediler.
BU SÖZLERİN SİYASETTE KULLANILIYOR OLMASINDAN DUYDUĞU ÜZÜNTÜYÜ SÖZ ETTİ: Mücella Yapan, hepsinin ismine şöyle genel bir kıymetlendirme yaptı. Gezi’nin yıl dönümündeki dayanışma çok değerliydi. Gezi’nin yıl dönümü olması hasebiyle Gezi’nin Cumhurbaşkanı tarafından ağzına alındığı ve milyonlara hakaret ettiği o sözleri duyduğunda, bu ülkede bu sözlerin siyasette kullanılıyor olmasından duyduğu üzüntüyü söz etti.
KENDİSİNE ÇOK YAZIK, BU ÜLKEYE ÇOK YAZIK: Şunu tabir etti; ‘Ben, Seyahat boyunca bayan dayanışması olarak, bayan örgütleri ile birlikte ellerimize mor boyalar alarak, Gezi’de elbette çok çeşitli kümeler vardı, istenmeyen bir sürü sloganlar da atılmış olabilir, kimi yerlere o günün başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı’na küfürler de yazıldı; biz bayanlar, elimizde mor boyalarla gittik, o küfürleri sildik. Ben, elimdeki o mor boyanın lekelerini hala daha unutmuyorum. Fakat o, dönüp bugün hepimize birden sürtük diyorsa ve bu lafı söyleyerek, milyonlara küfrederek buradan bir siyaset çıkarmayı düşünüyorsa kendisine çok yazık. Bu ülkeye çok yazık’ dedi.
CUMHURBAŞKANI’NIN ANNESİNE EDİLEN KÜFÜRLERİ MOR BOYALARLA SİLMİŞ SEYAHAT BAYANLARI: Bu ortak yanıtları olarak, Cumhurbaşkanı’nın annesine edilen küfürleri süngerlerle ve mor boyalarla silmiş Seyahat bayanları olarak bunu reddettiklerini ve ayıpladıklarını tabir ediyor. Ve kendisi ile yaptığımız görüşmede ben, kendisinin içeride tutuluyor olmasının İstanbul kenti açısından da Türkiye açısından da büyük kayıp olduğunu bir sefer daha gördüm.
‘FARKINDA MISINIZ, DEVLETİN ORMANININ İÇİNDE OLAN BİR YERİ DEMİRÖREN’E VERDİLER’: Kendi el yazıları ile çizimler yaptı buraya. Ve kendisi şunu söyledi; ‘Geçtiğimiz günlerde Kemer’deki devlet ormanı olan arazinin rezerv alan ilan edildiğini söyledi ve dedi ki ‘Farkında mısınız? Devletin ormanının içinde olan bir yeri Demirören’e verdiler. Demirören bunu ipotek göstererek Ziraat Bankası’ndan kredi aldı. Bu kredi, imar değişikliğine karşı açtığımız dava sonucunda istediği üzere olmamıştı. Artık orayı rezerv alan ilan ederek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinden çıkarıyorlar. Ve afet maddesinden yararlanarak orada plan yapma yetkisini Bakanlığa çekiyorlar. Artık orada Demirören lehine bir plan değişikliği daha yapacaklar. Bunun farkında mısınız’ diye Mücella Yapan uyardı. Ve dedi ki ‘Galatasaray Adası’nın da içinde olduğu bütün Marmara Denizi’ni özel etraf müdafaa bölgesi ilan ederek oradaki plan yapmada da Adalar Belediyesi’ni ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni bypass ettiler. Artık Galatasaray Adası dahil oradaki tartışmalı planı yapma yetkisi yalnızca Bakanlık’ta’ dedi.
‘VELEV Kİ ÇÜRÜĞÜZ, VELEV Kİ SÜRTÜĞÜZ’: Galiba bir kenti sevmenin, o kent için gayret etmenin yaş sonu tanımadığını Mücella Yapan hepimize göstermişti lakin artık cezaevi duvarları ile de sınırlanamayacağını söylüyor. Kendisi, Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle bir karşılık vermek istedi; ‘Velev ki çürüğüz, velev ki sürtüğüz, lakin biliniz ki Seyahat kadar haklı ve dürüst, aklen ve vicdanen Seyahat kadar özgürüz. Seyahat onurumuzdur ve senden daha dürüstüz Erdoğan’ dedi.
AKIN GÜRLEK ANAYASA MAHKEMESİ’Nİ TANIMADIĞINI İLAN ETMİŞ BİRİSİDİR: Akın Gürlek’in atanması… Akın Gürlek ki çabucak hemen hepsinin almış olduğu cezalarda, geçmişte yahut bugün bir halde parmağı değmiş, cürmü olmuş bir kişidir. Akın Gürlek ki bütün tartışmalı kararlarda alt huduttan uzaklaşıp en üst sondan ceza vermiş birisidir. Akın Gürlek ki Anayasa Mahkemesi’ni tanımadığını ilan etmiş birisidir. Akın Gürlek ki mahkeme kararlarına hürmet duyulması gerekirken en üst mahkemenin kararına kendisi hürmet duymayan birisidir. Yargının bu türlü birisinden arınmış olmasını herkes olumlu karşılıyor. Ancak siyaset kurumuna dahil olmasını aslında bir itiraf niteliğinde görüyor herkes. Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarını teker teker yerine getiren Akın Gürlek’in artık onun imzası ile onun buyruğuna geçmiş olmasının geçmişteki kararlarda kimin imzası varsa dün akşamki kararda da onun imzası olduğu gerçeğini bir kere daha tabir ettiler.
KILIÇDAROĞLU ‘TALİMAT İLE CÜRÜM İŞLEMEYİN’ DEMİŞTİ: Bir hukuk katilinden kurtulduk, ancak anlaşılan o ki onu oraya koyan şunu söylüyor; Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Sarı bürokratlar, talimat ile cürüm işlemeyin’ demişti. Bu atama ile mafya üzere kelamla ile karşılık vermeyip hareketleri, aksiyonları ile yanıt veriyor Recep Tayyip Erdoğan. Ve söylüyor ki ‘Merak etmeyin, benim için hata işleyenlere sahip çıkıyorum. Benim talimatım ile kabahat işleyenlere sahip çıkıyorum’ diyor.
BU ÜLKE SEYAHAT RUHU İLE BÜTÜN KAHIRLARINDAN KURTULACAK: Bugünler geçecek. Bu ülke, Seyahat ruhu ile bütün ıstıraplarından kurtulacak. Zira Seyahat, ayrıştıran değil birleştiren; Seyahat, bütün siyasi simgeleri birlikte taşıyanların el ele tutuşabildiği; Seyahat, tabiat, ülke sevdasını ömür savunusuyla bağıran, çağıran, her şeye karara veren bir şahsa gençlerin had bildirmesiydi. Bir öteki Gezi’nin, bu sefer sandığın başında Türkiye’deki bütün gençlerin, ülkesini seven herkesin Seyahat ruhu ile ülkesine sahip çıkacağı ve ülkesini sandıkta bu idareden kurtaracağı günleri özlüyoruz.” (HABER MERKEZİ)
